Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Bugün Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi 1’inci Toplantısı vesilesiyle Endonezya Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Prabowo Subianto ile bir araya geldik. 🇹🇷🇮🇩
Enerji, tarım, ticaret, savunma sanayisi, iletişim, eğitim gibi çeşitli alanlarda 12 mutabakat metnini imzaladık.
Ayrıca ilişkilerimizin geleceğine yön veren kapsamlı bir ortak bildiriyi değerli kardeşimle kabul ettik.
Görüşmelerimizde ticaretimizin 10 milyar dolar seviyesine yükseltilmesine ve dengeli hale getirilmesine yönelik yapabileceğimiz çalışmaları ele aldık.
Ekonomik ilişkilerimizin sağlık, inşaat, enerji, gıda ve helal ürünler alanında çeşitlendirilmesine önem veriyoruz.
Bilhassa Endonezya’nın yeni başkenti Nusantara’nın inşa sürecinde, dünya çapında başarılı projelere imza atmış inşaat firmalarımızın yer almasını arzu ediyoruz.
ASEAN ve üyeleriyle münasebetlerimizi geliştirmekte kararlıyız.
ASEAN Sekretaryasına ev sahipliği yapan Endonezya’nın, ülkemizin ASEAN’la iş birliğinin güçlenmesinde desteğine güveniyoruz.
Görüşmelerimizde ayrıca Birleşmiş Milletler, G20, MIKTA, D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı platformlardaki münasebetlerimizi artırma hususunda mutabık kaldık.
Endonezya’nın Filistin meselesindeki duruşunu takdirle karşılıyoruz.
Önümüzdeki dönemde Gazze’nin yeniden inşasında ve Filistin davasının savunulmasında Endonezya’yla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Üç kıtanın kesiştiği noktada yer alan bir ülke olarak bölgemizde ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfediyoruz.
Türkiye ekonomisi çatışmalara, savaşlara, 2023’te yaşadığımız asrın felaketi olan büyük depreme rağmen büyümesini sürdürüyor.
Son 20 senede yıllık ortalama %5 dolaylarındaki büyüme oranını yakalayabilen az sayıdaki ülkelerden biriyiz.
Yine son 20 yılda altyapıya 300 milyar dolara yakın yatırım yaptık.
İhracatımız 20 yılda 20 kattan fazla arttı.
Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık.
Şeffaf, öngörülebilir ve yatırımcı dostu politikalarımız sayesinde son 20 yılda 270 milyar dolara yakın uluslararası doğrudan yatırım çektik.
Türkiye’deki yabancı sermayeli şirket sayısı 6 binden 80 binin üzerine çıktı.
Güçlü bir şekilde desteklediğimiz ve son 1,5 yıldır uygulamakta olduğumuz ekonomi programının meyvelerini toplamaya başladık.
Ülkemizi küresel bir güç merkezi yapana ve Türkiye Yüzyılı’nı inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden sabırla çalışmayı sürdüreceğiz.
Âlemibekaya irtihalinin 107’nci yıl dönümünde ulu hakan, cennetmekân Sultan 2’nci Abdülhamid Han’ı rahmetle, minnetle, tazimle yâd ediyorum.
Читать полностью…Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya Allah’ın izniyle kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir.
Netanyahu 15 ay süren katliamlarına rağmen topraklarından kopartamadığı Gazzelilere yer arayacağına yol açtığı 100 milyar dolarlık zararı tedarik edeceği kaynağı aramalıdır.
Filistinlileri binlerce yıldır yaşadığı topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin bizce ciddiye alınır bir tarafı yoktur.
İsrail’in onca yıkıma, acıya, katliama sebep olduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesine izin verilemez.
İsrail yönetiminden öncelikle sebep olduğu yıkımın bedeli tahsil edilmeli, bununla da Gazze’deki yeniden inşa süreçleri başlatılmalıdır.
Aynı şekilde İsrail devleti ve haydut yerleşimciler tarafından gasbedilen evleri, arazileri, iş yerleri de hak sahibi Filistinlilere iade edilmelidir.
Gazze’nin yeniden imarının yanı sıra başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devleti kurulması için de çabalarımızı artırmamız büyük önem arz ediyor.
Tüm bunlar, mazlum Filistin halkına hem bir kardeşlik vazifemiz hem de vicdan borcumuzdur…
80 yıl öncesinin olağanüstü şartlarında insanlığa biçilen bu elbise, kabul edelim ki dünyamıza artık çok dar geliyor.
Ekonomiden diplomasiye, ticaretten güvenliğe sorunların çözümü için yeni bir anlayışa, yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var.
AK Parti bir Erdemliler Hareketi’dir, ana kucağıdır, baba ocağıdır, vatan için aşkla çarpan kalplerin buluşma noktasıdır.
Bu kutlu hareketin her bir mensubu, partimiz ve ülkemiz için ter döken her bir yol arkadaşımız adını tarihe şimdiden yazdırmıştır.
Görevimiz ne olursa olsun hepimiz kökü mazide, gözü atide olan kutlu bir davanın neferleriyiz.
Tayyip Erdoğan olarak Genel Başkan sıfatımdan ziyade bu hareketin bir neferi olmanın heyecanını her zaman kalbimin derinliklerinde hissettim.
Son nefesime kadar da AK Parti’nin millete, memlekete ve insanlığa hizmet mücadelesinde yer almanın haklı gururunu yaşayacağım.
Kapatma davalarını, muhtıraları, gece yarısı bildirilerini, milletin iradesini hedef alan alçak saldırıları nasıl püskürttüysek…
Engelleri, yasakları, kısıtlamaları nasıl ortadan kaldırdıysak…
Allah’ın izniyle çok daha fazlasını yine birlikte başaracağız.
Tam 22,5 yıldır Türkiye’yi başarıdan başarıya nasıl koşturduysak…
Aynı azim ve kararlılıkla, aynı hizmet aşkıyla çalışarak ülkemizi bölgesinde ve dünyada çok daha yüksek seviyelere getireceğiz.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz.
Yabancı muhataplarımızın biz 100 bin, 200 bin konut yaptık deyince hayretlerini gizleyemediklerini defalarca gördük ve görüyoruz.
Ama bakıyorsunuz, ülkemizin ana muhalefet partisi deprem meselesinde bile polemik yapıyor; karalama, kötüleme peşinde koşuyor.
2 yıldır ortalıkta görünmeyen deprem turistlerine bugün bir çift sözüm var:
Asrın felaketinde asrın vicdansızlığını sergilediniz, sırf oy tercihlerinden dolayı depremzedelerimize hakaret ettiniz.
Şimdi geriye dönüp bakınca hiç mi kendinizden utanmıyorsunuz?
En zor, en acılı günlerinde bu millete yaptığınız kötülüklerden dolayı hiç mi vicdan azabı duymuyorsunuz?
İktidara muhalefet etmekle devletinize ve milletinize düşmanlık etmenin arasındaki devasa ayrımın farkına ne zaman varacaksınız?
Bir çift sözüm de bol bol vaat dağıtıp sırra kadem basanlaradır:
Hani bedava ev yapıyordunuz? Hani her şeyi ücretsiz sağlıyordunuz?
Ne oldu? Niçin sözlerinizin arkasında durmadınız?
Her mikrofon uzatıldığında kolayına kaçıyor; hükûmeti, devleti, AK Parti’yi acımasızca eleştiriyorsunuz.
Bizi eleştireceğinize, bizim yaptıklarımızı kötüleyeceğinize belediyeler eliyle yapsaydınız ya bedava evleri, bedava konutları, bedava iş yerlerini…
Elinizi tutan mı oldu? Sizi engelleyen mi oldu?
Neden yapmadığınızı çıkın millete ve depremzedelerimize lütfen açıklayın.
Şurası bir gerçek ki ulaşım olmadan atılan her adım yarım kalır.
Depremden etkilenen 11 ilimizde kara yolu, hava yolu, demir yolu, denizcilik ve haberleşme alanında önemli çalışmalar gerçekleştirdik.
Son 2 yılda, depremden etkilenen 11 ilde toplam 30 milyar lira tarımsal destek ödemesi yaptık.
İçme ve tarımsal sulama için 20 milyar liralık yatırımımız oldu, 46 milyar lira daha yatırım yapacağız.
Hayvanlarını kaybedenlerin zararlarını karşıladık.
Deprem illerinde 335 bin çiftçiye 4,8 milyar lira mazot ve gübre desteği ödemesi gerçekleştirdik.
Depremde zarar gören İskenderun Balıkçı Barınağı’nın onarımını 1,3 milyar liralık maliyetle 2024 yılında tamamladık.
Deprem bölgesinin zarar gören tarım altyapısının iyileştirilmesi konusunda Dünya Bankası ile bir kredi paketi imzaladık.
Çiftçilerimize önümüzdeki 5 yılda çeşitli kalemlerde toplam 250 milyon dolar hibe vereceğiz.
23 bin 692 depremzede öğrencimizin öğrenim kredisini karşılıksız bursa dönüştürdük.
18 bin afetzede öğrencimize yeni eğitim yılında öğrenim bursu tahsis ettik.
Deprem bölgemizin 4 ilindeki toplam 9 bin 710 yataklı 9 yeni öğrenci yurdumuzdan 3’ünün inşası tamamlandı, 6’sının yapımı devam ediyor.
8 şehrimizdeki 10 bin 500 yatak kapasiteli 8 yeni öğrenci yurdumuz ise proje aşamasında. Bunların yapımına kısa sürede başlayacağız.
Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığımız ile bölgede zarar gören camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın onarımı ve inşası için 156 milyon liralık yardımda bulunduk; ilköğretim, ortaöğretim ve lisans düzeyindeki 7 bin 90 öğrenciye 10 milyon liranın üzerinde eğitim desteği verdik…
11 ilimizde 6 Şubat öncesinde eğitim-öğretim faaliyetleri, 11 bin 567 okuldaki 119 bin 200 derslikte devam etmekteydi.
Bugün itibarıyla derslik sayımız 132 bin 168’e ulaştı.
6 Şubat depremlerinde 1.295 okul ve 9 bin 935 derslik yıkılmış veya kullanılamaz hale gelmişti.
Bugüne kadar 524 okul ve 7 bin 500 dersliğin yapımını tamamladık. Az hasarlı 63 bin dersliği onardık. Orta hasarlı 134 okul ve 1.537 dersliği güçlendirdik.
Hâlihazırda 717 okul ile 13 bin dersliğin yapımı, 115 okul ve 1.582 dersliğin güçlendirme çalışmaları devam ediyor.
İnşallah bunları Eylül ayına kadar hizmete açmayı hedefliyoruz.
Bu çalışmaların sonunda 1.241 yeni okul ve 19 bin 784 derslik yapacak, 249 okul ve 3 bin 119 dersliğin de güçlendirmesini tamamlayacağız.
Böylece deprem bölgesindeki derslik kapasitesini %10 artırarak 6 Şubat’tan önceki kapasitenin de üzerine çıkartacağız.
Bugün, geçtiğimiz Kasım ayından itibaren hasta kabulüne başlayan 350 yataklı Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanemizin resmî açılışını gerçekleştirdik.
Adıyaman Çelikhan’da tamamladığımız 50 yataklı acil durum hastanemizi de bu ay hizmete alıyoruz. Hayırlı olsun.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elimizi deprem bölgemizden asla çekmeyeceğiz…
Читать полностью…Geçen sene Nisan ayında ülkemize gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier’i yeniden ağırlamaktan memnuniyet duydum. 🇹🇷🇩🇪
Son dönemde gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler iki ülke arasındaki yakın diyaloğun en açık tezahürüdür.
Güçlü siyasi, ekonomik, beşerî ve kültürel bağlarımız bizlere ilişkilerimizi daha da geliştirme fırsatı veriyor.
Ticaret hacmimizi artırmaya ve karşılıklı yatırımları teşvik etmeye devam ediyoruz.
Terörle mücadele, düzensiz göç, vize meselesi, savunma sanayisi ve Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konular da gündemimizdeydi.
Türk toplumunun güvenliği, refahı ve esenliği Almanya’yla gündemimizin en üst sıralarında yer alıyor.
Almanya’nın Avrupa Birliği’ndeki başat konumu ışığında Türkiye-Birlik ilişkileri de görüşmelerimizde yer aldı.
Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımlar üzerinde durduk.
Bugünkü istişarelerimiz, mücavir coğrafyalarımızda barış ve istikrara yönelik ortak gayretlerimiz bakımından da önem taşıyor.
Suriye’deki gelişmeler, Gazze’deki son durum ve Ukrayna’daki savaş gibi bölgesel konular bağlamında Almanya’yla iş birliğini sürdüreceğiz.
Asırlar öncesine dayanan Türk ve Malay halkları arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını her geçen gün daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. 🇹🇷🇲🇾
Читать полностью…Türkiye-Malezya İş Forumu’nun, iki kardeş ülke iş dünyalarının birbirini daha yakından tanımasına ve yeni ortaklıklar geliştirmesine vesile olmasını ümit ediyorum.
Şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki Malezya, 2023 yılında ASEAN ülkeleri arasında Türkiye’ye en fazla yatırım yapan 2’nci ülke olmuştur.
Müteahhitlik, otomotiv, gıda, elektrik ve elektronik ürünler ve helal sektörü başta olmak üzere birçok alanda iş birliği potansiyelimizin geniş olduğuna inanıyorum.
Büyük bir atılım içine giren yerli ve millî savunma sanayimiz, bugün ihtiyacımızın önemli kısmını karşılar hale geldi.
Bu kapasiteyi, teknoloji transferi ve ortak üretim dâhil, dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktan geri durmuyoruz.
Malezya, özel önem ve öncelik verdiğimiz ülkeler arasındadır.
Savunma sektöründe iş birliğimizin meyvelerini toplamaya başladık.
Bugün ASELSAN, HAVELSAN ve 100’ü aşkın personeliyle TUSAŞ başta olmak üzere savunma sanayisi firmalarımız, Malezya’da başarılı işlere imza atıyor.
STM firmamızın Malezya Kraliyet Donanması için 3 adet korvet gemisi inşasını üstlenmesi, denizcilik alanındaki iş birliğimizin parlak geleceğini müjdeliyor.
Asya’nın artan öneminin de bilinciyle 2019 yılında ilan ettiğimiz Yeniden Asya vizyonumuz kapsamında kıtayla bağlarımızın ve iş birliğimizin kuvvetlendirilmesini amaçlıyoruz.
Bu açılımımızda Malezya’nın her zaman müstesna bir yeri oldu.
Münasebetlerimizi teknolojik iş birliği ve ortak üretim vizyonuna dayalı bir yaklaşımla geliştirmeyi hedefliyoruz.
TUSAŞ Malezya, 100’den fazla Malezyalı genç mühendise çalışma imkânı sunan etkin bir tesis haline dönüştü.
Anka İHA’lar konusunda önemli iş birliğimiz var.
Ticaret hacminde ise koyduğumuz hedeflere uygun olarak 2024 yılında 5 milyar doları aştık.
Yarı iletken teknolojilerinden otomotive, uçak teknolojilerinden sivil amaçlı simülatöre kadar her sektörde iş birliğimizi artırmak, farklı alanlarda Malezya’yla birlikte yol almak istiyoruz.
Malezya’yla Müslüman dünyasını ilgilendiren konular başta olmak üzere birçok noktada tam bir dayanışma içinde hareket ediyoruz.
Malezya’nın özellikle Gazze’ye ve Filistin davasına verdiği desteği takdirle takip ediyorum.
Türkiye-Malezya dayanışmasını her alanda daha da güçlendirmek, bizlere ecdadımızdan miras kalan önemli bir görevdir…
Bugün Malaya Üniversitesi tarafından şahsıma tevdi edilen fahri doktora ünvanı dolayısıyla başta Sultan Nazrin Şah olmak üzere tüm üniversite yönetimine ve Malezyalı kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Dünyanın en seçkin üniversiteleri arasında kabul edilen Malaya Üniversitesinin bu ünvanı tevcih etmesini şahsıma, ülkeme ve milletimize gösterilen teveccühün bir tezahürü olarak kabul ediyorum.
Bölgesinin yükselen yıldızı olan Malezya’nın iyi yetişmiş insan kaynağıyla gelecekte çok daha başarılı yerlere geleceğine yürekten inanıyorum. 🇹🇷🇲🇾
Malezya, Endonezya ve Pakistan’ın vaki davetlerine icabet etmek üzere 4 günlük ziyaretimize başlamak için yola çıktık. 🇹🇷🇲🇾🇮🇩🇵🇰
Her üç dost ve kardeş ülkeyi ziyaretimde ikili münasebetlerimizi daha da güçlendirmeye yönelik birçok anlaşmayı imzalayacağız.
İlk durağımız, 2022’den bu yana kapsamlı stratejik ortağımız olan ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN’ın da 2025 dönem başkanlığını yürüten Malezya olacak.
Malezya’yla ekonomik ve ticari iş birliğimizin yanı sıra başta Filistin davası olmak üzere uluslararası alanda da yakın çalışıyoruz.
İnşallah bunu önümüzdeki dönemde daha da artıracağız.
Malezya’nın ardından diplomatik ilişkilerimizin 75’inci yıl dönümünü idrak ettiğimiz Endonezya’ya geçeceğiz.
ASEAN Genel Sekreterliğine ev sahipliği yapan Endonezya ile hâlihazırda dönem başkanlığını yürüten Malezya’yı ziyaretlerimizin, özellikle ASEAN teşkilatıyla güçlendirmek istediğimiz ilişkilere de müspet yansımaları olacağı kanaatindeyim.
Bu turumuzun son durağı olan Pakistan’ın, Türkiye ve Türk milletinin gönlündeki müstesna yeri herkes tarafından çok iyi biliniyor.
Bu ziyaretimizle dostluğumuzu, kardeşliğimizi ve aramızdaki münasebetleri inşallah bir adım daha öteye götüreceğiz.
Resmî temaslarımıza ilaveten, ziyaret ettiğimiz ülkelerde özel sektör temsilcilerini bir araya getirecek iş forumu etkinliklerine de katılacağız.
2019 yılında Yeniden Asya Girişimi’ni başlatmış, Asya’yla iş birliğimizi güçlendirme irademizi fiiliyata dökmüştük.
Bunun bir parçası olarak da görülmesi gereken bu ziyaretimizin Malezya, Endonezya ve Pakistan’la kardeşlik temeli üzerine bina ettiğimiz ilişkilere ivme kazandırmasını temenni ediyorum.
Muhalefetin yönettiği belediyelerde fetret dönemi, yerini çöküş dönemine bıraktı.
Trafikten toplu ulaşıma, temel belediyecilik hizmetlerinden çevreye kadar İstanbul dâhil büyükşehirlerimiz sapır sapır dökülüyor.
İnşa etmek deyince de akıllarına ev, yol, köprü, hastane, okul değil; balya balya dizilen para kuleleri geliyor.
Şişirilmiş konser faturalarıyla belediyeleri yağmalamayı kâr sanıyorlar.
İş öyle bir yere vardı ki kendi televizyon kanallarındaki ekran yüzlerini dahi isyan noktasına getirdiler.
Kokudan, bozuk yollardan, kazalardan, yanan otobüslerden, depreme dair tedbirsizlikten artık onlar bile rahatsız olmaya başladı.
Zaman geçtikçe, makyaj döküldükçe bu tepkiler daha da artacaktır.
İş üretenlerle polemik üretenlerin farkı zamanla daha net görülecektir.
TOKİ ve iştirakleri vasıtasıyla İstanbul’da 260 bin konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 24 bin konutun yapımı sürüyor.
7,5 milyon riskli bağımsız bölümün olduğu İstanbul’da kentsel dönüşüm çalışmalarımız hızla devam ediyor.
Yaklaşık 40 bini Çevre Bakanlığımız kanalıyla, 871 bini özel sektör eliyle toplam 911 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlandı.
193 bin bağımsız bölümün de dönüşümü devam ediyor.
Bir semtini sevmeye bir ömrün kâfi gelmeyeceği; milletimizin aşkı, sevdası, tutkusu, yâri İstanbul… Teşekkürler İstanbul! 🇹🇷
Читать полностью…Deprem bölgesindeki işletmelerin sanayi, kalkınma, yatırım teşvikleri, KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri gibi pek çok alanda yanında olduk.
11 ilimizde 15 organize sanayi bölgesi ve 17 sanayi sitesi projesi için 14 milyar 755 milyon liralık kaynak sağladık.
9 ilimizde 3’ü organize sanayi, 1’i endüstri bölgesi olmak üzere 34 adet sanayi alanı ilan ettik.
Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi amacıyla 2025 yılı için yaklaşık 3 milyar lira ödenek tahsis ettik.
Kalkınma ajanslarımızla afet illerimizde 1.655 projeye 3 milyar lira, bölge kalkınma idarelerimizle 132 projeye 1,1 milyar lira kaynak aktardık.
Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizdeki yatırımları en üst seviyede yatırım teşvikleriyle destekledik.
Bölgede 204 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 50 bin 774 kişiye istihdam sağlayacak 1.116 yatırım için teşvik belgesi düzenledik.
Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı ile 60 bin 673 KOBİ’ye 37 milyar liranın üzerinde kaynak sağladık.
TÜBİTAK aracılığıyla 484 araştırma geliştirme projesine 772 milyon lira destek, 2 bin 500’e yakın öğrenci ve araştırmacıya 672 milyon lira tutarında burs verdik.
Saymaya kalksak saatler alacak nice çalışmayı, projeyi, eseri, yatırımı depremin yıktığı şehirlerimize kazandırdık.
Tüm imkânlarımızla afetzede kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
6 Şubat günü yıkıntılarla dolan sokaklarımız bugün çocuklarımızın, gençlerimizin gülüşleriyle, ümit dolu çehreleriyle hamdolsun yeniden çiçekleniyor.
Читать полностью…Biz deprem bölgesini sadece yıl dönümlerinde hatırlayanlar gibi laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyanlardanız.
Muhalefetin havsalasının dahi almayacağı birçok alanda ihya ve inşa çalışmalarımızı başarıyla yürütüyoruz.
Muhalefetin de en azından yönettikleri belediyelerde reklama ayırdıkları mesaiyi kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık çalışmalarına ayırarak çabalarımıza katkı vermesini bekliyoruz.
Bu işler yılda iki gün deprem bölgesine gelip konuşmakla olmaz.
Sürekli eleştirerek, sürekli yapılan işlere kulp takarak muhalefet edilmez.
Hükûmetimizin, belediyelerimizin, hayırseverlerimizin icraatları ortada.
Dünyada hemen hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı büyük bir inşa ve ihya hamlesine 2 yıl gibi kısa bir sürede hamdolsun imza attık.
Ana muhalefet partisinin genel başkanları ise seçimler öncesinde geldiler, bedava ev sözü verdiler, sonra da buhar olup uçtular.
Yapılanı kötülemek ve devletimizi tenkit etmek dışında depreme dair hiçbir gündemleri, projeleri ve faaliyetleri maalesef yok.
Medya ve sosyal medyadan yüksek perdeden konuşanların çoğu ise zaten deprem bölgesinin yollarını unuttu.
Biz ise ilk günden beri deprem bölgesinden elimizi çekmedik; şehirlerimizi ayağa kaldırmak, vatandaşlarımızı yeni yuvalarına süratle kavuşturmak için çalıştık, çabaladık, ter döktük.
Devletimiz tüm birimleriyle, tüm kaynaklarıyla afetzede kardeşlerimizin yanında oldu, inşallah olmaya da devam edecek.
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde afetlerin ardından enkaz kaldırma çalışmaları dahi kimi zaman yıllar alırken biz sadece birkaç ayda konutlarımızı yükseltmeye başladık.
Son 2 yılda deprem bölgemize 2,6 trilyon lirayı aşan yatırımlar yaptık.
Hepimizi derinden sarsan, yüreğimizde büyük yaralar açan, milletimizin hafızasında asla silinmeyecek izler bırakan 6 Şubat depremlerinin ikinci seneidevriyesinde, yitirdiğimiz 53 bin 537 kardeşimizin her birine yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
Deprem şehitlerimizin yakınlarına ve milletimize bir kez daha sabrıcemil diliyorum.
İlk günden beri devlet ve millet olarak “bir oluruz” dedik ve depremden etkilenen bölgelerimizden elimizi bir an olsun bile çekmedik. Bundan sonra da şehirlerimiz tekrar tam olarak ayağa kalkana kadar emekle, alın teriyle, metanetle, çelik bir iradeyle inşa ve ihya hamlemize devam edeceğiz.
Sardığımız yaraları inşallah tam olarak iyileştirene, tüm vatandaşlarımız güvenli ve sıcak yuvalarına kavuşana kadar kararlılığımızdan ödün vermeyeceğiz.
Toprağa verdiğimiz canlarımızın aziz hatıralarını âminlerle, Fatihalarla, Yasinlerle, dualarla kalplerimizde yaşatmaya devam edeceğiz.
Rabb’im ülkemizi ve milletimizi böylesi afetlerden muhafaza buyursun.
Ana muhalefettekiler bir ara kırmızı kartla bazı şeyler yapmayı denediler ama onu da her işleri gibi ellerine yüzlerine bulaştırdılar.
Daha sonra anladık ki aslında kartları birbirlerine gösteriyorlarmış.
A şehrinin belediye başkanı b şehrinin belediye başkanına, eski genel başkan yeni genel başkana, bunların holiganları ise medyada ve sosyal medyada birbirlerine sürekli kart gösteriyorlar.
Şimdi de elinde askerin, polisin, bir sürü milliyetperver vatan evladının kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganlarıyla kendilerini avutuyorlar.
Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partiyi, döndüler, dolaştılar, marjinal sol yapıların maskotu, oyuncağı, payandası haline getirdiler.
23 Nisan müsameresi gibi Meclis kürsüsünden slogan atıyor, kart devrimciler misali birbirleriyle sloganla konuşuyorlar.
Öyle bir siyasi parti ki ortalıkta ne kadar başıboş gezen küfürbaz, marjinal ve tembel varsa hepsini âdeta paratoner gibi kendisine çekiyor.
Varsın onlar sol terör örgütlerinin jargonuyla konuşmayı sürdürsünler.
Varsın onlar siyasi kariyerleri dışında her şeye gözlerini kapatsınlar.
Biz çalışacak, koşturacak, ülkemizi her gün bir seviye daha yukarı çıkarmanın derdinde olacağız.